Kategori arşivi Aile Hukuku

ile

anlaşmalı boşanma

ANLAŞMALI BOŞANMA

  Anlaşmalı boşanma davası nedir? Anlaşmalı boşanma evliliğin karı koca tarafından ortak alınan karardan sonra evliliğin sonlandırılması anlamını ifade etmektedir. Anlaşmalı boşanma da karı ve koca boşanmak ister ve boşanmadan dolayı manevi ve maddi tüm hukuki sonuçlarında uzlaşılır. Bu tarz da yapılan boşanma davaları anlaşmalı boşanma davası olarak ifade edilir.

Anlaşmalı boşanma davası nasıl yapılabilir? Boşanma davaları 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda ifade edilen ‘anlaşmalı boşanma şartlarını’ yerine getirmiş olunması gerekir. Kanun da ifade edilen anlaşmalı boşanma şartlarına sahip bulunmayan kişiler bakımından anlaşmalı boşanmak mümkün değildir. Anlaşmalı boşanma davası çekişmesizdir fakat anlaşmalı boşanma şartları yerine getirilmiş olmadığı durumlarda açılacak olan boşanma davası çekişmeli yürütülecektir.

Anlaşmalı boşanma davası nasıl açılır? Anlaşmalı boşanma davası tarafların kısa sürre içerisinde boşanmalarını sağlayan boşanma tarzıdır. Anlaşmalı boşanma davası açılırken hazırlanması gereken anlaşmalı boşanma dilekçesi ile yetkili mahkemeye verilmelidir. Boşanma davalarında görevli mahkemeler aile mahkemeleridir. Aile mahkemelerinin olmadığı yerde de yetkili mahkeme Asliye hukuk mahkemeleri olarak kabul edilir. Boşanma kararı vere karı ve koca son 6 ay içerisinde ikamet ettikleri yerde bulunan Aile mahkemelerinde boşanma davası açabilir. Peki eşler 6 aydan daha fazla süredir farklı yerlerde ikamet ediyorsa yani mesela karı Bitlis de koca ise Gazi Antep de bulunuyorsa bu tarz durumlarda ne yapılır? Bu tarz durumlarda yani eşlerin   aydan daha uzun bir süredir farklı yerlerde ikamet etmeleri durumunda boşanma davası davalını bulunduğu yer mahkemesinde açılmalıdır.

Anlaşmalı boşanma davaları ne kadar süre içerisinde sonuçlanır?  Boşanma davaları içerisinde en erken sonuçlanan boşanma davası anlaşmalı boşanma davasıdır. Anlaşmalı boşanma davaları tüm hukuksal süreçlerin doğru yürütülmesi durumunda 1 ay ile 4 ay gibi bir sürede tamamlanır.

Anlaşmalı boşanma davasında avukat gerekli midir? Anlaşmalı boşanmak isteyen karı ve kocanın avukat ile anlaşmaları zorunlu değildir fakat bu noktada anlaşmalı boşanmak isteyen karı ve koca aile hukuku alanında kendisini geliştirmiş bir avukat tutmaları hem evlilik birliğinin kısa sürede sonlandırması adına hem de mal varlığının doğru ve adil bir şekil de paylaştırılması adına çok fazla önem taşımaktadır.

ileadmin

Nafaka İcra Takibi

Nafaka İcra Takibi

Nafaka; boşanma davası sırasında ya da tarafların boşanmasının sonucunda müşterek çocuk var ise çocuğun eğitim-öğretim, kişisel masrafları vb. harcamaları için ve az kusurlu eş lehine geçimini sağlaması açısında mahkeme kararıyla diğer eş tarafından ödenmesi istenen meblağdır. Nafaka  3’e ayrılmaktadır.

  • Tedbir Nafakası (boşanma davası sırasında hükmedilen nafaka)
  • Yoksulluk Nafakası (boşanma davası sonucunda az kusurlu eşe ödenmesi hükmedilen nafaka)
  • İştirak Nafakası  (boşanma davası sonucunda çocuğa ödenmesi hükmedilen nafaka )

Tedbir nafakası boşanma davası sırasında karar verilen nafaka türüdür. Tedbir nafakası ara kararla verilen bir nafaka olması sebebiyle ara kararın verildiği tarihten itibaren geçerlidir. Bu durumda tedbir nafakası ödemesine karar verilen eş bu karardan itibaren  aksi bir karara kadar her ay düzenli olarak nafakayı ödemekle yükümlüdür.

Eğer tedbir nafakası ödemesine hükmedilen eş herhangi bir ödeme yapmazsa bu durumda diğer eş nafaka için icra takibi başlatabilir. Bu hususta verilen karar ara karar olması sebebiyle yani bir kesinleşmesi olmadığından kişilerin tedbir nafakasının hükmedildiği ara karar ile icra dairesine başvurup ilamsız icra takibi başlatma hakkı mevcuttur.

Yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası ise boşanma davasının neticelenmesi ile hükmedilir. Yoksulluk nafakası boşanma davası sonucunda daha az kusurlu eşe ödenmesi hükmedilen , iştirak nafakası ise çocuk için hükmedilen nafaka türüdür.

Yoksulluk ve iştirak nafakalarını ödemesi gereken eş karar kesinleştikten itibaren eşe ve çocuğuna her ay düzenli olarak ödemekle yükümlüdür. Bazen eşler nafaka ödeme yükümlülüğünden kaçmaktadırlar. Bu durumda yoksulluk ve iştirak nafakası alacakları için temyiz kararı beklenmeden de icra takibi başlatılabilir. Kişiler mahkeme kararı ile icra takibi başlatma haklarına sahiptirler. Yoksulluk ve iştirak nafakalarında verilen karar nihai karar olması sebebiyle icra takibini ilamlı icra olarak başlatılabilir. Eğer nafaka ödemekle yükümlü olan kişi kendisine tebliğ edilen ödeme emrine rağmen halen nafakayı ödemez ise ilgili kişinin icra mahkemesine yapacağı şikayet üzerine 3 ay tazyik hapsine tabii tutulur.

Kişiler toplu nafaka alacakları içinde icra takibi başlatabilirler. Ancak burada dikkat edilecek husus 10 yıllık zamanaşımı süresine dikkat etmeleridir. Yani kişiler geriye dönük olarak 10 yıllık toplu nafaka borçları için icra takibi başlatabilirler.

ileadmin

EVLAT EDİNME DAVASI

Evlat Edinme Davası

Evlat edinme günümüzde çocuk sahibi olamayan birçok çift tarafından başvurulan hukuki bir yoldur. Kişiler bu süreçte mutlaka evlat edinme davası açmakla yükümlüdür.

Öncelikle evlat edinilen kişinin evlat edinen aile tarafından bir süre bakılması ve eğitim görmesi gerekmektedir. Zira evlat edinmenin öncelikle çocuğun yararına olması gerekmektedir. Ancak kanunumuzda evlat edinmek için aranan bazı şartlar mevcuttu.

Evlat edinilecek kişi 18 yaşından küçük ise onu evlat edinecek ailenin en az 5 yıl evli kalmış olmaları veya eşlerin her ikisinin de 30 yaşından büyük olmaları evlat edinme konusunda ikisinin de rıza göstermeleri gerekmektedir. Aynı zamanda evlat edinilecek çocuğun ana babasının rızası gerekmekte olup eğer çocuk çocuk esirgeme kurumu veya benzeri bir kurumda kalıyorsa o kurum tarafından atanacak vasinin onayı gerekmektedir.

Evlat edinilecek kişi şayet 18 yaşından büyük ise evlat edinecek kişinin 5 yıl süreyle evlat edineceği kişiye bakması herhangi bir altsoyunun olmaması ve evlat edineceği kişi ile arasında en az 18 yaş bulunmalıdır. Yne evlat edinilecek kişinin bu hususa rızası gerekmektedir.

Gerekli işlemler tamamlandıktan sonra evlat edinme davası açılmalıdır. Evlat edinme davasında görevli mahkeme aile mahkemesidir. Burada bakılan ilk işlem evlat edinme şartlarının sağlanıp sağlanmadığı ve gerekli prosedürlerin yerine getirilmesidir. Evlat edinme davasının ortalama süresi mahkeme ne kadar hızlı da olsa bilirkişi raporları emniyete yazılan müzekkereler nedeniyle 5-6 ay sürmektedir. Evlat edinme davası sonucunda evlat edinilen kişi anne-babanın yasal mirasçısı olacak olarak soy bağına geçecektir.

Evlat edinme davası sırasında kişiler bu olayı gizli tutmak istediklerini beyan ederlerse mahkeme bu dosya üzerinde gizlilik kararı vermektedir.

 

ileadmin

BOŞANMA TANIMA DAVASI

BOŞANMA TANIMA DAVASI

Evli kişiler bazen birlikteliklerini yurtdışında yabancı mahkemeler önünde de boşanarak sonlandırabilirler. Ancak yurtdışındaki mahkemelerin boşanma kararı Türkiye’de geçerli olmadığı için kişiler yurtdışında boşanmasına rağmen Türkiye’de halen evli görünebilirler.Bu durumda Türkiye’de de kişilerin boşanmalarını geçerli kılmaları için tanıma ve tenfiz davası açmaları gerekmektedir.

Tanıma ve tenfiz davaları, kişilerin yabancı ülkede verilen mahkeme kararlarının Türkiye’de de geçerli olması için açılan dava türüdür. Davalar, ” 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku hakkında kanunda düzenlenmiştir. Buna göre  Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Arjantin, Arnavutluk, Avustralya, Avusturya, Azerbaycan,Belarus, Belçika, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hırvatistan, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, İzlanda, Kanada, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Makedonya Cumhuriyeti , Moldova, Norveç, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya, Sırbistan, Slovenya, Ukrayna, Yunanistan ülkelerinden alınmış olan boşanma kararlarının Türkiye’de tanınabilir. ”

Boşanma Tanıma Davası, Boşanma tanıma davası yabancı mahkeme açılan ve karar verilen davanın Türkiye’de tespit edilerek geçerli olması için açılan bir dava türüdür. Tanıma davası açılırken tenfiz davası açma zorunluluğu yoktur. Yurtdışında alınan her türlü karar için Türkiye’de tanıma davası açabilir. Bu davanın açılabilmesi için Türkiye ile yabancı devlet arasında hukuki karşılıklık anlaşması veya herhangi bir sözleşme bulunması gerekmektedir. Tanıma davasının açılmasından itibaren yabancı ülkede verilen ve kesinleşen karar eğer Türkiye’de de tanınırsa bu karar hükmün verildiği yabancı ülkede kesinleştiği tarihten itibaren Türkiye’de de hüküm doğurur.

Tanıma ve tenfiz davalarında dava süresi tarafların vekalet verme durumuna göre değişmekte olup eğer sadece tek taraf vekalet vermiş ise  10 12 ay arası, davalı eşin de vekalet vermesi durumunda tek celsede ve 3 ay civarında dava bitmektedir.

Tanıma davasının açılması için yetkili ve görevli mahkeme, kişilerin ikametlerinin bulunduğu yerdeki Aile Mahkemesi’dir. Ancak kişinin Türkiye’de bir ikamet adresi bulunmuyor ise, İstanbul, Ankara veya İzmir’deki Aile Mahkemeleri’nde açılması gerekmektedir. Aile Mahkemesi’nin bulunmaması durumunda bu sıfata haiz Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde davalar açılmaktadır.

Tanıma davası 10 yıllık zamanaşımına tabi olmasıyla beraber taraflar zamanaşımını öne sürmediği sürece hakim re’sen dikkat etmez.

ileadmin

BABALIK DAVASI

BABALIK DAVASI

Evlilik dışı doğmuş olan çocuğun soy bağının kurulması için iki yol vardır. Baba, evlilik dışı doğan çocuğu kendi rızasıyla direk tanıyabilir. Ancak burada çocuğu tanıma babanın rızası dahilindedir, zorlama yapılamaz. Eğer baba evlilik dışı çocuğu tanıma yoluna gitmiyorsa Medeni Kanun çocuğun soy bağının kanun yoluyla da kurulmasına imkân tanımıştır. Çocuğun kanun yoluyla soy bağının kurulması babalığın tespiti yani babalık davası ile mümkündür. Babalık davasının amacı evlilik dışı doğan çocuğun gerçek biyolojik babası ile soy bağının düzgün bir şekilde kurulmasından ibarettir.

BABALIK DAVASINI KİMLER AÇABİLİR?

Babalığa hükmedilmesi için dava açma hakkı ana ve çocuğa tanınmıştır. Bu husus MK m. 301’de belirtilmiştir. MK m.301’e göre ‘’dava ana veya çocuk tarafından açılmışsa cumhuriyet savcısına ve hazineye, ana tarafından açılmışsa kayyıma, kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir. ‘

Anne çocuk doğduktan itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde babalık davası açabilir. Çocuk ise ergin kılındıktan itibaren babalık davası açabilir. Eğer çocuk doğduğunda başka bir kişi ile arasında soy bağı ilişkisi var ise bu ilişki kesildikten sonra süre başlar. Eğer anne yıllık hak düşürücü süreyi geçirdikten sonra bu süreç içerisinde dava açamamasının önemli sebepleri var ise 1 ay içerisinde dava açabilir.

Babalık davasında yetkili mahkeme taraflardan birisinin dava sırasında yerleşim yeri veya doğum yeri mahkemesidir. Görevli mahkeme ise aile mahkemesidir.

BABALIK DAVASINDA İSPAT YÜKÜ HANGİ TARAFIN ÜZERİNDEDİR?

Babalık davasında araştırılacak husus anne ile babalık hükmüne karar verilmesi istenen kişinin cinsel bir birlikteliği olup olmadığı şayet oldu ise bu çocuğun o cinsel ilişki neticesinde meydana gelip gelmediğidir. Burada ispat yükü davacıdadır. Ancak bu durum zor bir durum olduğundan öncelikle davacının davalı ile çocuğun doğumundan önceki 300 gün ile 180. gün arasında davalı ile cinsel ilişki yaşadığı karinesi dayandırarak ispat edebilir.

Soy bağının belirlenmesinde genellikle, kan grupları ile babalık araştırmaları, vücut ölçüleri orantılarına bakılarak babalık tayini ant, yüz ve vücut benzerliklerine göre babalık tayini , gebeliğin müddeti ile doğan çocuğun olgunluk derecesine ilişkin tıbbı muayene ile günümüzde en çok tercih edilen ve hakimin öngördüğü inceleme ve araştırmalarda ilk sıralarda yer almasıyla birlikte %100’e yakın kesinlik veren DNA testi yöntemleri kullanılmaktadır.